Canlı yayını dinlenemek için tıklayınız..

İsrail'in kıtlığı dayattığı Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 6 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti

4 Ağustos 2025 Pazartesi 08:42
İsrail'in kıtlığı dayattığı Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 6 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti

İsrail'in kıtlığı dayattığı Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 6 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği, açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 175'e çıktığı bildirildi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'de açlıktan hayatını kaybedenlere ilişkin bilgi verdi.

İsrail, Gazze'de Han Yunus kentindeki Filistin Kızılayı karargahını bombaladı
İsrail'in kıtlığı dayattığı Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 1'i çocuk 7 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti
Burş, son 24 saatte 6 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiğini, Gazze'de açlıktan ölenlerin sayısının 93'ü çocuk 175'e yükseldiğini kaydetti.

Can kaybı son 24 saatte 119 artarak 60 bin 839'a çıktı
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 119 ölü ve 866 yaralının getirildiği kaydedildi.

Bunun yanı sıra, Bakanlıktaki "İhbar ve Kayıp Kişiler Dosyası Takip Komisyonu'nun, yakın zamanda İsrail saldırılarında 290 kişinin öldüğüne ilişkin verileri onaylayarak bunu toplam bilançoya yansıttığı" aktarıldı.



İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 9 bin 350 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 37 bin 547 kişinin yaralandığı ifade edildi.

Gazze'de 27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından kurulan sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 1487 kişinin öldürüldüğü, 10 bin 578 kişinin yaralandığı belirtildi.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 60 bin 839'a, yaralıların sayısının da 149 bin 588'e ulaştığı bildirildi.

Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.



İsrail güçleri Refah'ta insani yardım alabilmek için bekleyen Filistinlilere ateş açtı
Hastane kaynaklarının ve görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail güçleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde insani yardım alabilmek için bekleyen Filistinlilerin üzerine ateş açtı.

Saldırıda 9 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Vadi Gazze bölgesinde yer alan Salahaddin Caddesi'nde de yardım bekleyen Filistinlilere ateş açıldı.

İsrail güçlerinin düzenlediği saldırıda 6 Filistinli yaşamını yitirdi.



Gazze Şeridi'nin kuzeybatısındaki Sudaniyye bölgesinde yardım bekleyen Filistinlilerin hedef alındığı saldırıda 5 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyinde yardım bekleyen sivillere ateş açması sonucu 7 Filistinli hayatını kaybetti.

Hamas: (Netanyahu) Esirleri aç bırakarak öldürmeye çalışıyor
Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, yazılı açıklamasında, Netanyahu ve "nazi hükümetinin" Gazze halkına yönelik başlattığı açlık ve susuzluk savaşının etkilerinin şimdi esirlere de yansıdığını belirterek, bunun sorumluluğunun tamamının İsrail hükümetine ait olduğunu vurguladı.

Filistinli direniş güçlerinin esirlerine dini öğretiler ve insani değerler doğrultusunda baktığını ifade eden Rişk, onları kendi yiyecek ve içecekleriyle besleyip, bu durumun Filistin halkının tamamı için de geçerli olduğunu belirtti.

Daha önceki esir takaslarında, Filistin direnişinin İsrail esirlerini hem bedenen hem ruhen sağlıklı şekilde serbest bıraktığını hatırlatan Rişk, bugün ise esirlerin açlık, zayıflık ve kilo kaybı çektiğini bu durumun Gazze'de abluka altındaki halkın yaşadığı dramla paralel olduğunu kaydetti.

Rişk, Netanyahu'nun Gazze halkına yönelik zulmünün esirleri de kuşattığını, onları acımasız açlıkla terbiye etmeye çalıştığını belirterek, "Gazzeli çocukların, kadınların ve yaşlıların yüzlerindeki açlık görüntüleri, İsrailli esir Evyatar David'in açlıkla mücadelesinin önünde en güçlü kanıt olarak durmaktadır." ifadesini kullandı.

Gazze'deki açlık politikasının, Netanyahu'nun esirleri aç bırakarak sorunu çözme isteğinin bir parçası olduğunu aktaran Rişk, "Netanyahu, esirlerin yerini bulup onları hava saldırılarıyla öldüremeyince, şimdi onları aç bırakarak bu meseleyi kapatmaya çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kızılay merkezi ve bir okul hedef alındı
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde ise Filistin Kızılayına ait bir merkez ile zorla yerinden edilen Filistinlilerin barındığı Emel Okulunu hedef aldı.

Han Yunus'un batısındaki Yabani Mahallesi'ndeki okul, İsrail güçlerince vuruldu. Saldırıda 2 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrail ordusu, Han Yunus'taki Filistin Kızılayı merkezini vurdu. Saldırıda 1 Kızılay görevlisi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı.



Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, saldırı nedeniyle merkez binasının ilk katında yangın çıktığı aktarıldı.

Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde ise sivillerin toplandığı alan hedef alındı. Saldırıda 3 kişi yaşamını yitirdi.

Sağlık ekipleri ve sivil savunma güçleri, Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye, Tuffah ve Zeytun mahallelerinde enkaz altından 22 Filistinlinin cenazesini çıkardı.



Filistinlilerin evleri havaya uçuruluyor
Görgü tanıklarına göre, İsrail askerleri gece yarısından sonra Han Yunus'un farklı bölgelerinde Filistinlilerin evlerini havaya uçurmayı sürdürdü.

Patlamalar sonrası şarapnel parçalarının kentin batısına kadar ulaştığı ve zorla yerinden edilen Filistinlilerden bazılarının yaralanmasına neden olduğu aktarıldı.

İsrail güçleri ayrıca Gazze kentinin kuzeydoğusundaki Tuffah mahallesinde de konutları ve tesisleri bombalamaya devam etti.

Gazze'de havadan indirilen yardımlara ulaşmak için izdiham ve can pazarı yaşanıyor
İsrail ordusunun, insani yardım girişlerine getirdiği engel ve kısıtlamalar nedeniyle açlıktan ölümlerin arttığı Gazze'de, Filistinliler canları pahasına kendilerinin ve çocuklarının karınlarını doyurmak için ABD-İsrail güdümündeki sözde yardım dağıtım noktalarına akın etmeye devam ediyor.

İsrail ordusu yardım almak için gelen Filistinlilere yönelik saldırılarını sürdürüyor. 



Filistinliler, çok tehlikeli olmasına rağmen yine de bu noktalara gitmeye devam ediyor. Gazze’nin kuzeyindeki Zikim bölgesi ile güneyde Han Yunus ile Refah kentleri arasındaki "Morag Koridoru'ndaki yardım dağıtım noktalarında bugün de benzer görüntüler yaşandı.

Zikim'de Filistinlilerden bir kısmının, sırtlarında un çuvalı ya da gıda maddesi bulunan karton kutularla döndükleri bazılarının da İsrail'in saldırılarında yaralanan ya da hayatını kaybedenleri taşıdıkları görüldü. Bazı Filistinliler ise yere dökülen unları toplayıp kucaklarına doldurmaya çalışırken görüntülendi.

Gazze’deki Filistin Hükümeti: İsrail, 22 bin yardım kamyonunun Gazze'ye girişini engelliyor ve açlığı dayatıyor
Hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, "22 binden fazla insani yardım kamyonu hâlihazırda Gazze sınır kapılarında bekletiliyor. Bu kamyonların büyük bölümü BM’ye, uluslararası kuruluşlara ve çeşitli yardım organizasyonlarına ait. İsrail işgali, 2,4 milyondan fazla Gazzeliyi hedef alan soykırım politikalarının bir parçası olarak, bu yardımların girişini sistematik biçimde engelliyor." ifadelerine yer verildi.



Açıklamada, devam eden abluka, sivillerin aç bırakılması ve yardım girişlerinin engellenmesi "uluslararası norm ve sözleşmeleri ihlal eden, tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirilerek, İsrail’in yanı sıra sessiz kalarak veya dolaylı yoldan suç ortaklığı yapan ülkeler de kötüleşen insani felaketten, halkın gıda, ilaç ve yakıt gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmasından sorumlu tutuldu.

Açıklamada, "Bekletilen tüm yardım kamyonlarının derhal, güvenli ve sürekli şekilde Gazze’ye girişine izin verilmesi, geçiş noktalarının koşulsuz olarak açılması ve sivillerin hayatını kurtarmak için yardım akışının vakit kaybetmeden sağlanması" çağrısı yapıldı.



DSÖ'den Gazze'ye sürekli, kesintisiz ve artırılmış sağlık yardımı çağrısı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail'in saldırıları altında bulunan ve kıtlığa sürüklediği Gazze'deki duruma ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.

DSÖ'nün, 1 Ağustos'tan bu yana Gazze'ye 24 tır dolusu tıbbi malzeme ulaştırdığını belirten Ghebreyesus, bunlar arasında temel ilaçların yanı sıra diğer tıbbi malzemelerin yer aldığını ve ihtiyaçların sağlık ocakları ile hastanelere ulaştırılacağını kaydetti.

Ghebreyesus, "Sürekli, kesintisiz ve artırılmış bir sağlık yardımı akışının sürekli olarak kolaylaştırılması için çağrıda bulunuyoruz. Gazze genelindeki hayatlar buna bağlı." ifadelerine yer verdi.



Öte yandan DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.

"Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Filistin Kızılayı karargahına yapılan saldırı dehşet verici." ifadesini kullanan Ghebreyesus, saldırıda hayatını kaybeden personelin ailelerine en derin taziyelerini iletti. Ghebreyesus, yaralananların en kısa sürede iyileşmesini dilediklerini de belirtti.

DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, sağlık ve insani yardım çalışanlarına yönelik saldırıların durdurulması talebini yineleyerek, Gazze için ateşkes çağrısında bulundu.

Gazze "açlıktan" ölüyor
İsrail'in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.

Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi'nde açlık nedeniyle ölümler artıyor.



Yerel ve uluslararası çevreler İsrail'in "açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullandığını belirtiyor.

Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze'nin yüzde 88'ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.

Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze'de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.

Temel malzemelerden yoksun bir şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.

İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırlarını ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.



Filistin: Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarına karşı caydırıcı uluslararası yaptırımlar gerekiyor
Filistin Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, "İsrail ordusunun koruması ve gözetimi altında toprakları gasbeden terörist unsurların Filistinliler aleyhindeki saldırıları sırasında gerçek mermi kullanımının artmasının endişeyle karşılandığı" kaydedildi.

Gazze Şeridi'ndeki soykırım ve zorla yerinden etme suçlarını hiçbir gerçek gerekçeye dayanmadan sürdürülmesinde ısrar eden Tel Aviv hükümetinin, iki devletli çözümün uygulanmasının gerekliliği konusunda varılan uluslararası uzlaşıyı bozmak için de zamanla yarıştığı kaydedildi.



Açıklamada, İsrail hükümetinin, dün gece Nablus'un güneyindeki Akraba'da olduğu gibi, örgütlü ve silahlı İsrailli milisleri Filistinlilere, topraklarına, evlerine ve mallarına karşı en kötü ihlalleri ve suçları işlemek üzere sevkederek Batı Şeria'yı istikrarsızlaştırmaya çalıştığı vurgulandı.

Bakanlık, "işgal altındaki Batı Şeria'da toprakları gasbeden İsraillilerin saldırılarının caydırıcı uluslararası yaptırımlar gerektirdiğinin" altını çizdi.



İsrail'in, Batı Şeria'da düzenlediği baskında açtığı ateş sonucu Filistinli iki çocuk yaralandı
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail askerleri Cenin kentinin Caberiyat bölgesinde bir apartmana ani bir baskın düzenledi.

Baskın sırasında silah sesleri duyuldu.

Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, Caberiyat bölgesinde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 12 ile 16 yaşındaki iki çocuğun yaralandığı ifade edildi.

Kızılay ekiplerinin yaralı çocuklara müdahale ettiği belirtildi.

İsrail 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria'da 18 bin 500 Filistinliyi gözaltına aldı
Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, Batı Şeria'daki gözaltılar, hapishanelerdeki Filistinlilerin sayısı ve onlara karşı işlenen ihlallere ilişkin bilgi verildi.

İsrail'in Gazze'ye saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria'da da yaklaşık 18 bin 500 Filistinlinin gözaltına alındığı kaydedildi ancak bunların kaçının daha sonra serbest bırakıldığı belirtilmedi.

Gözaltına alınanlardan 570'inin kadın olduğu, bunlar arasında Gazze'den alıkonulan kadınların da bulunduğu ifade edildi. Bu sürede gözaltına alınan Filistinlilerden 1500'ünün çocuk, 194'ünün gazeteci olduğu ve söz konusu gazetecilerden 49'unun tutukluluk halinin devam ettiği aktarıldı.

İsrail güçlerinin gözaltılar sırasında işlediği ihlallerde de artış yaşandığı, bunlar arasında "istismar, ağır darp, tutuklulara ve ailelerine yönelik tehditler, Filistinlilerin evlerinin tahrip edilmesi, araçlara, para ve altınlara el konulması" gibi suçların yer aldığı vurgulandı.

İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin sayısının temmuz ayının başı itibarıyla 49'u kadın, 450'si çocuk olmak üzere yaklaşık 10 bin 800'ü bulduğu kaydedildi.

7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail hapishanelerinde 46'sı Gazze'den olmak üzere 75 Filistinlinin hayatını kaybettiği, bu sayının "sadece kimlikleri açıklananları kapsadığı" ancak bunların dışında ölen onlarca kişinin daha olduğu ifade edildi.

İsrail hapishanesindeki bir Filistinli daha hayatını kaybetti 
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan ortak açıklamada, konuya ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, "İsrail tarafıyla iletişimi sağlayan Sivil İşler Genel Müdürlüğü, (Batı Şeria'nın kuzeyindeki) Cenin kenti sakinlerinden idari tutuklu Ahmed Tazaza'nın Megiddo Hapishanesi'nde şehit olduğunu bildirdi." ifadesine yer verildi.

6 Mayıs'tan bu yana tutuklu bulunan 20 yaşındaki Tazaza'nın neden hayatını kaybettiğine dair ise "net bilgi" bulunmadığı aktarıldı.

Açıklamada ayrıca Tel Aviv yönetiminin Filistinlilere karşı işlediği suçlar nedeniyle hesap vermesi istendi.

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Filistin topraklarını gasbeden yüzlerce fanatik Yahudi, oruç ve yas günü olarak kabul ettikleri sözde "tapınağın yıkılış yıl dönümü" bahanesiyle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.

Sabah erken saatlerde başlayan baskınlara şu ana kadar 1251 kişinin katıldığı bildirilirken baskınlar İsrail polisinin gözetimi altında sürüyor.



Baskınlara katılan radikal Yahudiler, Mescid-i Aksa'yı adeta bir tapınak olarak kabul edip çeşitli dini ritüeller sergiliyor.

Bununla birlikte, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de, beraberindeki fanatik grup birlikte Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.



Baskında Yahudilik inancına göre "Tapınak'ın yıkılış dönümü"nü (Tişa BeAv) anma iddiasıyla Mescid-i Aksa'nın avlusunda "Talmud ayinleri" gerçekleştirildi.

Ben-Gvir, Aksa'nın avlusunda, kalabalık bir grupla çevrili halde cep telefonundan Talmud ayini duası okurken görüldü.



Sabah saatlerinde ise Filistin toprakları gasbeden yüzlerce İsrailli polisin gözetiminde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi ve bazı "Talmud ayinleri" gerçekleştirdi.

Ben-Gvir, birçok Arap ve İslam ülkesinden gelen şiddetli eleştirilere rağmen Aksa'nın avlularına baskınlarını tekrarlamayı sürdürüyor.



Üst düzey İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden önceden onay alındıktan sonra gerçekleştiriliyor.

Ben-Gvir, 2022 yılının sonunda İsrail Ulusal Güvenlik Bakanlığı görevine başlamasından bu yana Mescid-i Aksa'ya birden fazla kez baskın düzenledi.



İsrail ordusu, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin baskını öncesinde El Halil kent merkezini boşalttı
İsrail ordusu, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin baskını öncesinde güvenliği sağlamak için işgal altındaki Batı Şeria'nın güneyinde bulunan El Halil kent merkezini boşalttı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre İsrail güçleri, saldırgan İsraillilerin kutsal olduğuna inandığı bir bölgeye girmelerini sağlamak için El Halil'in merkezindeki Bi'r Seba caddesi ile bölgedeki onlarca iş yerini kapattı.



İsrail ordusunun "Hebron (El Halil) mezarına" çıkan yollarda güvenliği sağlamasının ardından İsrailliler, Bi'r Seba Caddesi'ne gruplar halinde girdi ve söz konusu mezarın olduğu yerde dini ritüellerini gerçekleştirdi.

İsrailliler, eskiden El Halil'de yaşamış bir Yahudiye ait Hebron (El Halil) mezarının bir Filistinlinin evinin bodrum katında olduğuna inanıyor.

Filistinliler ise mezarın söz konusu yerde bulunmadığını ifade ediyor.



Temmuzda Mescid-i Aksa'ya 27 baskın yapıldı, İbrahim Camii'nde ezan 51 defa engellendi 
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "İşgal güçleri ve fanatik Yahudiler, Mescid-i Aksa'ya 27 kez baskın düzenledi. Öte yandan Harem-i İbrahim Camii'nde ezan, 51 kez yasaklandı." ifadelerine yer verildi.

Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, İsrail polisine fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'nın sadece doğu bölgesinde değil, tüm alanında dans etmelerine ve şarkı söylemelerine izin verilmesi talimatı verdiği aktarıldı.

Fanatik Yahudilerin, İsrail polisinin korumasında Mescid-i Aksa'nın avlusunda yüksek sesle ilahiler söylediği ve Talmudik ritüeller yaptığı, bu uygulamaların Aksa'nın kutsiyetini açıkça ihlal ettiği vurgulandı.

Harem-i Şerif’in Rahmet Kapısı yakınlarında Siyonist bir müzik grubunun, "Seni Unutursam Ey Kudüs" adlı, sözde Süleyman Mabedinin inşasını öven Talmudik bir dini müzik çaldığına işaret edilen açıklamada, bu durumun Aksa’nın Yahudileştirilmesi ve Talmud ritüellerinin dayatılması yönündeki girişimlerin tehlikeli biçimde tırmandığını gösterdiği ifade edildi.

İsrail kabinesi, Gazze'ye yönelik saldırıların genişletilmesini bu hafta görüşecek
İsrail'in Kanal 12 televizyonunun haberine göre, güvenlik kabinesi, Gazze'ye yönelik saldırıların esirlerin hayatını riske atma pahasına da olsa artırılması seçeneğini ele alacak.

İsrail güvenlik kabinesi içinde saldırıların sürdürülmesi konusunda görüş ayrılığı yaşanırken, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun askeri danışmanı Tümgeneral Roman Gofman ve Kabine Sekreteri Yossi Fuchs'un saldırıların genişletilmesinden yana olduğu belirtildi.

Buna karşılık, ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılmasını savunanlar arasında Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Dışişleri Bakanı Gideon Saar, hükümetten çekilen Şas Partisi lideri Aryeh Deri, Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, Mossad Başkanı David Barnea, İsrail ordusunun esir ve kayıplardan sorumlu komutanı Nitzan Alon ve müzakere heyetinden Şin-Bet yetkilileri yer alıyor.

Öte yandan, Başbakan Netanyahu ile Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın saldırıların genişletilmesi veya müzakerelere devam edilmesi konusunda henüz net bir tutum almadığı öne sürüldü.

Kanal 13 televizyonu ise Genelkurmay Başkanı Zamir'in, saldırıların esirlerin hayatını tehlikeye atabileceğine dair endişelerini yakın çevresiyle paylaştığını aktardı. Zamir'in, siyasi makamdan açık talimatlar gelmeden bu yönde bir saldırıya izin vermeyeceği ifade edildi.

Kaynak: AA